SEN DE GİTME...
Çok gidenler oldu zamanla benden
Ardına bile bakmadan terk edenler oldu
Hiç bir şey yapamadım gelmedi elimden
Yalnızca gözlerim yaşlarla doldu
Bari tüm akan yaşlara inat
Sen de gitme...
Umutlarım sevinçlerimde gitti
Hayata dair tüm hayallerimde
Her zaman ki gibi ulu ortadaydım
Bir yalnızlığım bir ben kaldım
Bari yalnızlığıma inat
Sen de gitme...
En sevdiklerim uğrunda ölebileceklerim
Kadir kıymetten anlar bildiklerim
Dost olan arkadaş sandıklarım
Hiç gitmez dediklerim onlarda gitti
Bari tüm namertlere inat
Sen de gitme...
Yedi yaşımda canım babam ahrete gitti
Yedi yaşımda çocukluğum bitti
Erken başladığım yarı yolda bırakıldım
Ben gerçekten bunlara layık olmayandım
Bari olanlara nispet
Sen de gitme...
Vedasız gitmelere sürgün oldu hayatım
Serseri rüzgarlarda yaprak misali savruldum
Yıllarca dönerler umuduyla kendimi avuttum
Gidenler gelmedi adlarını bile unuttum
Bari gelmeyenlere inat
Sen de gitme...
Kader kısmet dedim anlıma yazılan
Kula kader yazmıştır kul kaderini yaşamıştır
Kader değildir bazen her yaşanılan
Kul kendi eliyle kendi yolunu çizmiştir
Bari kaderime inat
Sen yolumda dur...
Kal yanımda namertleri utandır
Canlandır benliğimi yüzümü güldür
Bırakma beni yeniden hayata döndür
Yalnızca senindir, seninle son bulur bu ömür
Hayata inat her şeye inat
Benimle var mısın benimle misin? ey yar!...
Sen de Gitme Gitme, sensiz anlamsız zaten her şey Umudun korku tünelinde sarhoş raylar gibi insanlar. Kaf dağının ardına saklanıp gülüşlerinin içtenliği Dramatik bir tiyatro sahnesi bedenler. Gitme işte, yaşadığın mekanlar ol ve büyüt zamanı Zamanın kırıntıları kaplasın göğünü sözlerinin. Gitme ellerin de gitmesin sonra. Gitme, güneşe doğru büyük bir tutulmanın ortasında Yapayalnız geldiğimi farz et tenine doğru. Puslu ve korkutucu dağların yamaçlarında Soğuk ve karlı yollardan sana uzansın yüreğim. Gitme, fırtına dokunmasın yüreğine, soğuk işlemesin bedenine. Yollar dostlara uzanır gibi uzansın, tutsun ellerimizden. Gitme dudakların da gitmesin sonra. Gitme, iklimlerin telaşı vurmuşken ruhumuzun gelgitlerini Bulutlar ovalara doğru dağılmamışken henüz. Ağaçlar eğilip bükülmeden, yollara duraklar kurgulanmadan Karanlık tutunmadan evlerin çatılarında, gitme. Gitme, sensiz yok olmuş zaten umutlarımız Bir ceylanın gözlerinde hüküm süren yalnızlık. Gitme gözlerin de gitmesin sonra. Dudakların dokunur Kokun kalır tenimde Sen de kal. Lütfen. Git ya da, yokluk sensiz anların kuytularını saklar. Dilimizdeki öfkeleri sarar, derinden bir suskunluğun çukurunda. Yaşlı bir bastonun gölgesi yürür, arnavut taşlarının küskün griliğinde. Taşların kıvrımlarında, kenarın boşluğunda palazlanıp Dengenin bozulduğu anlarda, sana dokunmalarda git. Yaşlı yağmurlar eşliğinde, hayatın seslerinde git. Ama ellerin onlar gitmesin işte. Git zambak rengi bir gurubun renklerinde kalsın her şey Her şey kadar büyük bir intizamın sarılması sabaha ağarsın Can kırıkları içinde yayılsın kocaman gülümsemen. Git sonra yine gelme mucizeye benzer yoksa kokuna alışmak, Sonra kaybolmak var, ellerinden tutmak var bütün gece Git işte ruhumuzu saran bir tekkenin dört mevsiminde Ama dudakların onlar gitmesin işte. Git menşein toprak, menbağın su gibi çağlayıp Ateş yakmaz varlığını aslın ateşse eğer, kor yakmaz Geleceği sen yakarsın ateşinde, küllerinde yağarsın. Git ama git sarsılsın gök, yansın denizler, buharlaşsın Gelse de tüm evren avuçlarına, her dokunuşunda canlansa hayat Git işte git dönmeden arkana sonsuz kez bakmadan gözlerime Ama gözlerin var ya onlar gitmesin işte. Ellerin dokunur Gözlerin kalır tenimde Sen de gitme