Görgü kurallarını görgüsüz krallar mı yazacak!
"Nargilemin marpucu da gümüştendir gümüşten", hah ha! Bir tarafımda
oyalı yazmaları kitap ayracı olarak kullanan aydın kızlar, diğer
tarafımda bir dizelik Cemal Süreya şiirlerini yıllık maval stokuna almış
eli kepekli ekmek bile tutmamış koyu erkekler!
Bir tarafımda, "Müslüman kadın şu şekilde olmalı" diyerek tabldot
kadın menüsü vaazlarını veren mahallemin kurulu vaazcıları, diğer
tarafımda gavurca "küçük ev icatları olarak haykırılan" tesettür
sıkacakları. Gülüyorum bugün... Kahkaha bende kadrolu işçidir, atsam da
geri alırım. Öyle sandığınız gibi "öfkeli kalemiyle kafa patlatan
şarjörü dilinde bir yazarım" işte.
Su tabancasıyla çam demlerim, annemin gözyaşını pipetle içerim,
burnumdan solurum ama nargile içerken! 1500 tane cinim var hepsi de
feminist! Hah ha! Islık çalarım, şeytanın eksik repertuarını tamamlarım
böylece. Bir cinimin adı Korimo! Nasıl isim? İyidir Korimo, sadece
cumartesi günleri uğrar yanıma... İnsanların pijamasıdır o, çıkartmak
için uğraştıkları ama çıkarttıklarını zannedip üzerine beden betonlarını
döktüğü dostum.
Gecenin bir yarısı parmaklarımın ağzını tıka basa harflerle
doldurmaya çalışırken, kahve fincanımın içinde otururken tanıştım
onunla. Entelektüel cindir Korimo; kibrit çöplerini pipo olarak
kullanır, tüttürdüğü garip sesler vardır… Çok garip sesler. Odama
geldiğini eşik altından sızan kulaklardan anlarım. Duyulmamışları
sızdıran küçük tablet cin!
Nefesi kuvvetli hoca avına çıktığımın sinyali değil bu, anlattıklarım sadece geyik! Zonk!
Türbanlı apostrof, türbanlı virgül, türbanlı nokta! Ne sıkıcı ne
sevimsiz! İstediği gibi giyinir istediği gibi geyik yapar, sakız çiğner,
nargile içer, namaz kılar, günah işler, futbol oynar, sana ne be azizim
ha?
Nerden bileceksin kaç dünyaya sahip olduğunu, nereden düştüğünü,
nereye çakıldığını ve çaktığını? Yumuşak karnı burnunda potansiyel
eleştiri gebeleri gibi “mıy, mıy, mıy” ahkâmlar kesip duruyorsunuz.
Pantolonun üstüne limon kasasını da geçirir gezer, etek giyip de gezer,
gezsin de! Bırak azizim şu ağzının kenarından oklar atmayı.
Kabul edeceksin, kimse senin yasalarına göre tatminkâr figür olmak
zorunda değil. Nargile içiyoruz, bowling oynuyoruz… Sizler gibi
önyargının ateşiyle mangallık vaazlar vereceğime masum bir dumanın
altında Dünya’yı izliyoruz…
Var mı sorun?
Esra Elönü