sevgi denilen duygu, toprağa düşen tohum gibi,
yeşermiş fark ettirmeden yürekte,
sevilen istemesede sevilmeyi,
ardına koymasada elinden geleni,
yürekten gelene çare yok...
sevme seni seviyorum diyen kalbimi,yaban gülüm,
git desende,
git desende,
kal demeye varmasada dilin,
öl desende,
sözlerinin yok edemediyi yüreyi,ne yapayım sensiz yaban gülüm,
al sök yerinden,
kendi ellerinle,
seni deyil seni öldürürsün,
çünki o yürek senin yüreğinde,bunu görmüyorsun gülüm bu yürek sende yağmur tanesi,
ben seni öyle sevdim işte,
yaşamı yok sayıp ölürcesine,
tek kişilik bir sahnede,
tek kişilik bir oyun,
bu sevda tek kişilik,
yanlız aşıklar ülkesinin,
sahipsiz sevgilisiyim,
ben senin yokluğunu sevdim,ama pişmanda degilim gülüm seni sevmek dünyanın en güzel mucizesi,bunu nalatmak için yeni bir dil lisan lazım çünki sen anlatılmazsın,kelimeler bitiyor gülüm seni anlatmaya tarifi kalmıyor...
'Ben kumdum, denizin altında yatardım.
Sonra bir istridye kabuğunun içine doldum,
Kabuk beni işledi inci yaptı.
Bir kabuğun içindeki inciden kimin haberi olur ki?
Sen derinlere daldın çok derinlere'
Bu kabuğu avuçlarına aldın sudan çıkardın.
Sen kabuğun içinden inciyi çıkarıp adımı inci koyana kadar
Ben kum tanesiydim.Senin avuçlarında inci oldum.
Sevda oldum. Nolur beni yeniden rüzgarlara bırakma.
Ben bir kum tanesiyim..yok olur giderim'
BeRkO
aslında onun hayili ile uyumuyor yaban gülüm,sadece beden uyuyor akıl ve kalb hale onun için çalışıyor anlatmak istedigim hayaldan öte birşey. yagmur tanesi tıpkı göz yaşlarım oldu yavaş yavaş akan damlalrım yagmur tanesi gibi oldu artık..