Hasretin Senfonisi
O hasret var ya o hasret!
Doğum gibi,ölüm gibi beklenti
Her şeyden fazla etkili
Sürücü güç hayallerin şehrine
Bin atlının koşturduğu çöllerde
Hasret yalın ayak bir koşucu katranda
Kızgın çakıllarda olabildiğince...
Bir de bağırda ateşbaz kumlar,
Dökülür ateş nefesten konuştukça
Camlaşırlar
Ah o özlem
Çıplak vücudumda yalnızca çivi bir gerdanlık
Olan delice özlem...
Ateşlerde yürüten fırtınalar yaratan
Hasret çiçeği kokan aramalar,anmalar,arınmalar
Hangi çağlardan kalma tablet
Bu delici gökyüzü bakışlar...
Tüm yıldızlarla ay aşksa eğer
Hasret kızgın lâvlar gibi yakar.
Kanıyor özlemlerim ağlıyor...
Özlemek doğanın bir hediyesi insana
Ve onun kadar muhteşem bir şey de yok ya!
Hangi renk hasret kokar burcu burcu
Ve dağılır karalara,denizlere gömülür
Hangi ağaç kızıl, ıslak yaprak
Döker özlem olarak tek tek...
Sevgimle bitişik hasretim
Tüm özlemlere talibim, ipoteğim
ne sevdalar anlatılır bu gurbet vadisinde
mevsimler burda nice hasretlere çiçek açar
bir nefes aşka mahkumken tükenmişliğinde ömrün
her nefes ayrı bir sevdaya kucak açar