Ben sevda da senin ile yürüdüm.
Senin bile hiç haberin olmadı.
Gece rüyamda gördüm gündüz düşündüm
Senin yine hiç haberin olmadı.
Aklımı aldın beni benden götürdün,
Erittin tükettin beni bitirdin,
Gelir dedim uzaklara bakıttın
Senin yine hiç haberin olmadı.
Gezdiğim dolaştığım yerde hayalimde sen vardın
Senin ile yüreğimi dağladım.
Nice gecelerde düşündüm sabahladım.
Yandım amma hiç haberin olmadı.
Aşkıma kâğıtları şahit ettim
Bir de kara kalemlerimi
Çizdim hiç bıkmadan
Yıllarca seni...
Adını unuttum bazen
Bazen gözlerinin rengini
Ama saatin tik takları arası kadar
Yüreğimden çıkarmadım sevgimi...
Sen yaşarken gelgitler
Unutmuşum sevilmeyi
Bakma öyle yüzüme
Bilmiyorum severken sevilmeyi...
Gözleri Bağlı Bir Masumiyetim Yalan Söyleyemem
Beni aşkın öksüz kaldığı yerde aramayın,
Ruhların sessizce nefeslere karıştığı viranedeyim.
Yüz yıllık odaların duvarlarına çizilmiştir resmim,
Yalanın hasretle buluştuğu yerde duramam...
Acıların son durağıdır mekanım;
Duyulmamış, görülmemiş yerlerin sığınağıyım ben,
Kuralsız hayatların son ışığıyım,
Gerçeği aydınlatmadan gidemem...
Say ki; çaresiz çığlıklar içinde kurumuş
Mor bir menekşeyim,
Hayal kırıklıklarının baş tacıyım,
Ertelenen gelişler ve sonu olmayan yolculuklarda
Kederin kucağına atılmış,
Gözleri bağlı bir masumiyetim,
İyiliğe kötülükle cevap veremem...
Nasıl ele geçirilir,
Nasıl idare edililir alın yazısı,
Kızıl ötesi cennetlerin yolu neresi,
Bilmiyorum! ..
Gözlerim görmeden rehberlik edemem...
Güven nasıl tazelenir,
Nasıl kurutulur şehrin geceye akan gözyaşları;
Umutların kanaması nasıl durdurulur,
Yaralar derinleşmeden nasıl merhem olunur,
Bilmiyorum! ..
Bilgisizliğimi gizleyemem, kimseye yalan söyleyemem...
Bugün aklım sustu, ruhum bedenimi terk etti,
Yanımdan geçenler ve benden gidenler oldu.
Bir hiç miyim şimdi ben,
Var mıyım, yok muyum?
Bilmiyorum! ..
Bana öyle bir "seviyorum" deki;
Öyle samimi,içten,sıcak,
Masum çocuk gülüşleri göz bebeklerinde,
Bende sorgusuz sualsiz inanayım bu yalanına,
Yaşamaya mecalim kalsın bir iki dakika daha,
----
Bana öyle bir "sevmiyorum" deki;
Yüzünü yere gizlemeye çalışıp,
Fısıltıların yüreğimi kapamasını dileyerek,
Bende yalan olduğunu düşüneyim bu gerçeğin,
Hiç değilse bir latife sanayım bari.
/
-Gerçek sadece inanmak istediklerimizin toplamıysa,
Yalanı nasıl ayıracağız içlerinden...-
ecrinkiz Ellerine yüregine saglik
İSYANIM SANA DEGİL
Doyunca sevemedikten sonra neyleyim bu sevdayı
Karşılık görmedikten sonra neden cekeyim bukadar acıyı
Her an üzüntü her an keder,yeter artık yeter
İsyanım sana degil gölümdeki sevdaya
Sucun yok senin sevmiyorsun gözlerinden belli
Ama benim yüreğime nasıl söz geçirmeli
Habersiz herseyden sevmiş sadece,seviyor seni
İsyanım sana degil gönlümdeki sevdaya
Gönlümdeki sevdayla başım fena halde dertte
Yazılmışsın,bilki yaşayacaksın bir ömür bu kalpte
Haykırışım ne yalan nede sahte
İsyanım sana degil kendi kendime
Geç bu endişeden,
Gönül denen pişeden,
Kana kana iç,
Aşk şarabını.
Yağmura inat ıslan,
Yıllara inat uslan,
İçinden çıkar seni,
Ser ruhuna bedenini.
Her şeyin vardır ilacı,
Gönüldür insanın tacı,
Alçağı yükseltir,
Yüksek bile alçak kalır.
Alçaklığı insanlardan çal,
Alçak gönüllüleri içeri al.
Gönülden ordular kur,
Gönüllüler ordusu budur.