Sen Gelincik
Sen gelincik
Son rüzgarlar esmeden gel
Mevsimlerden kiş gelsede
Ilk kardelen sen ol yüregime
Sen gelincik
Bir çiçek bahçesisin
Gözlerinin dalginliginda yaseminler yüzüyordu
Saçlarin bir demet siyah güldü yüregimin üstünde
Menekşeler açiyordu renk renk
Ellerim titrerken senin ellerinde
Yanaklarin çigdemlerdi daha yeni çig tutmuş ilkbaharda
Ve mis kokusuyla leylak leylak açiyordu her gülüşünde gamzelerin
Baygin kokusuyla bir manolya
Bir beyaz papatya
Açmamiş gonca güldün
Gelincik çiçegim aslanagzi olmuştu sevdam
Zakkumlar kokuyordu yoklugunda
Ve sen bir gelincik
Son rüzgarla dagilmaya hazir
Son nergislerde kayip gidiyordu
Uzanmaya utanan ellerimden
O son sarmaşikta ak pak çiçekleriyle
Aşkindi sarilan yüregime
Son rüzgarlarda esmeden gel
Mevsimlerden kiş gelsede
Ilk kardelen sen ol yüregime
Ve aç kiskandirip tüm gülleri al renginle
Sen gelincik
Bak hazan rüzgarlari esmeye başladi başimizda
Karlar yagsada yüreklere
Bir tebessüm ile kardelen olur musun?
Saat beş dedi mi kararan kış havası gibisin;
Gündüzleri gözlerimin sana doyamadığı kadar kısa,
Geceleri uykusuzluğumla savaştığım kadar uzun.
Tek tesellim yine sabah olacağı,
Yüreğimin sevince boğulacağı.
Bir akşam şehrin üstünden baktığım ışıklar gibisin;
Kimi zaman çok yakın,
Gözlerimi kamaştıracak kadar güzel.
Kimi zaman ise mum ışığı gibi zayıf
Benden çok uzak.
Bir sabah vakti
Yemyeşil tarlalarda üzerine çiy düşmüş gelincik gibisin;
Gelincik gibi çok güzel ve masum.
Varlığınla yaşam ümidi dağıtan,
Yokluğunda beni yalnızlığa sürükleyen
Umutsuzluğa sevk eden .
Gelincik gibisin...