23 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 03.12.12, 00:52 Nr.: 1 Antworten
 
Nazar ve bakma




Siz hic bir insanin, bir hayvani isaret ederek, „bu
hayvan bana nazar etti“ dedigini duydunuz mu?



Hayvanlar nazar eder mi?



„Koyun bana nazar etti“, cümlesi ne kadar gülünc bir mana
tasiyor.



Bakmak degil, herseye „Tevhidi nazar“ ile bakabilenler
yine herseyde „Bir“ olani göreceklerdir.



Görülen O „Bir“‘in ise her seye samil oldugunu
anlayacaktir.



Kainati bir bütün olarak kabul edecek olursak bu, her
seyin bir bütün olmasi ile, bu bütünün her seyi temsil etmesi manasini tasir.



Bakislarimizla takili kaldigimiz noktayi genisleterek,
tüm kainati, kainati tefekkürümüzle de yine O bütünü görürüz. Yalin ve sade
olarak bir yere takili kalmak, bütünden bir parcayi yok sayarak „olmasa da
olur“ demek gibi bir mana verir ve bu „bir insanin bir eli olmasada olur“ gibi
arizi bir mana tasir.



Kainat bütününden dünya gezegenini cikardigimizi
düsünelim, böyle oldugu takdirde milyonlarca yaratilmislardan bir parcanin
alinmasi demektir.



Dünyayi kainatdan uzaklastirdigimiz zaman, bu mesele bir
insanoglu icin yasamayi manasizlastirir. Binler hatta milyonlar parca dahi olsa
bir bütünü olusturan, hic bir parcayi o bütünden uzak düsünemez, ayiramayiz.



Sunu rahatlikla ifade edebiliriz. Bütün parcalardan olusur,
parcalar ise bütünün vazgecilemez birer geregidir. Biri olmadan digeri olamaz.



Bir kitabin sahifelerine ne kadar bakarsaniz bakiniz,
ilim elde edemezsiniz. Zira ilim sahifelelerden dogmaz. Her sahifeye kelime
kelime, cümle cümle, satir satir, nakis nakis islenmis manalar, „bilgi“ sahibi
olunmasina vesiledir. Yani parcalardan olusan bir bütün. O bütün ise (kitap)
parcalarsiz (kelime ve cümleler) bir mana tasimiyor.



Her eserin bir müellifi (yazari) oldugu icin, okunan
eser kisiyi kitabin müessirine (ustasina, yapanina, yazaria) götürür.



Aynen bunun gibi Kainat kitabinin sahifelerini sade ve
yalin bir bakisla seyreden kiside, bu muazzam kitabin müellifi (yazari, ustasi)
olan sanatkarina ulasamaz.



Ne zaman ki, yalin bir bakisin ötesine gecerek, tefekkür
boyutlu bir bakis ile (nazar) bu sahifeleri okumaya yönelir ve anlamini kavrar,
bilir ve düsünür, iste bu boyutdaki manevi nazar, kisiyi Kainat Kitabinin
Müellifi Sanii’ne (sanatkar olan yazarina, yapanina) götürür.


selam ve hürmetlerimle...




-----
Her bakan göremez, her gören mutlaka bakmistir...
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
Nazar ve bakma