Muazzam bir manzara...Gökyüzü masmavi...Kuslar civil civil ötüsüyor...daglarin eteginde ilim ilim esen rüzgar, kivrim kivrim süzülen ve siril siril akan nehirler ayri bir güzellikte...esen rüzgar ta uzaklardan buram buram kokan topragi koklatiyor bize...her sey bir ahenk ve uyum icinde bir senfoni orkestrasinin bir bestesini andiriyor...Tek kelimeyle harika...
Her nefesimde bir uyanis, bir rahatlama...Icim kipir kipir...hesacanliyim, gözlerim ufuklarda bir seyler ararcasina bir saga sola bir bakip duruyor...yürek tellerim hareket halinde bedenimi hareketlendiriyor, anlam veremiyorum, cosmak istiyorum, dört nala topuk atan küheylanlar gibi cosmak, kosmak istiyorum...
O da nesi ; takiliyorum bir noktada...Karsimda devasa bir agac...adeta asirlari arkasinda birakmis ve tarih icerisinde nice olaylara sahitlik etmis, nice yolculara gölgelik yapmiscasina bana bakiyor...
irkiliyorum...sanki benimle konusmak istercesine bir saga bir sola sallanmaya basliyor...cezbeye kapilmis bir dervisi andiriyor bu muhtesem sahne...irademin disinda "buyur" diyorum...ses bekliyorum, cit yok...ayni sekilde tekrar, tekrar soruyorum...yine ses yok...
Az önce yakalamis oldugum o muazzam manzara ve icimde olusan kipirtilar birden duraganlasiyor, anlam vermeye gayret ediyorum..."ugrasma" diyor bir ses icimden...boynumu bükmüs geri dönmek istiyorum
-" Her bakan göremez, ancak gören bakmistir"...uzaklardan bir ses
-" Aman Allahim! bu da nesi?" diyebiliyorum. Sagima soluma bakindigimda hic bir seyi göremedigimi fark ediyorum...hayal görüyor olmam gerektigini düsünerek yine dönmek üzereyken ayni ses
-" Her bakan göremez, ancak gören bakmistir"...korkuyorum...yine bakiniyorum ancak kimsecikler yok ortada...
Ve..?
Karsimda duran devasa agac manevi lisani ile cevap veriyordu ve ben okuyordum…
-„ Benim köküm bir cekirdege dayanir. Kücücük nohut tanesi büyüklügünde bir cekirdek (tohum) topragin icine girdiginde, gerekli olan elementlerin yardima kosmasiyla, tohum bitkilenmeye baslar sonrasini sen düsün..!“
Müthis bir etkiydi bu…nerden geldigi bilinmeyen bu ses, irkilmesine vesile olmustu. Nasil düsünememisti.
-„ Evet“ diyordu.
-„ Her bitkinin kökünde bir cekirdek yatiyor. Su karsimda duran muhtesem agac. Kücücük bir cekirdekten olma degil miydi?“ Ve bu binler cesidi, kokusu, rengi ve tadiyla bunlari bunlari buraya kim yerlestirmisti..?
selam ve hürmetlerimle...