Insan icin en mühüm imtihan vesilelerinden birisi de hic süphesiz nefsidir. Seytan dahi nefsiyle insani aldatmaya calisir.
Bu baglamda insanin en kücük imtihan dairesinin nefsi oldugunu söylemek mümkündür. Mücadele ve mücahedesi, kücük olan bu daire icinde, arttikca büyüklük kazanir. Daire kücüklükten büyüklüge dogru uzadikca da, mücadelesi kücülmektedir
Nefis yani kendisi sonra es ve coluk cocuk. Daha sonrasinda yakin akraba, es, dost. Sirasiyla muhiti, sehiri ve ülkesi.
Her ne kadar calisma alani genisliyor olsada, yapacagi calismalarin yogunlugu kücülmektedir. Nitekim tesir alani daralmaktadir. Tesirin ilk etki alani nefsi, ailesi ve digerleri olmak üzere kücülmektedir. Kendi nefsini yenemeyen bir insan, kalkarda dünyayi kurtarmaya calisirsa, bu elbette kendi adina zararli bir eylemdir.
„kücükten büyüge“. Bu söze, ifade etmeye calistigimiz anlamda bakildiginda, bize daha net bilgiler vermektedir.
Tesir alani, insan icin ilk önce kendi nefsinde baslamali, demistik. Biraz acilim yapmaya calisarak, bu söze anlamlastirmaya gayret edelim.
Yasadigimiz dünya, ilk yaratilisi itibari ile, insandan yoksun, bombos ve adeta terk edilmis bir mekan görünümünü arz ediyordu.
Adem (a.s)‘in yaratilisi, dünyaya gönderilisi ve O’nun Havva (a.s) ile tezevvücü neticesinde gittikce artan kemmiyet (sayi coklugu), zaman ve asirlar icinde daha da cogalarak, insaoglunun dünyanin dört bir yaninda mesken tutmasina vesile olmustur. Bunun tabi neticesi olarak bugün var olan ülkeler, diller, renkler ve dinler olusmustur.
Bugün yeryüzünde varligini devam ettiren toplum ve milletler, geriye giderek basa döndügümüzde, tek bir noktadan cogalarak bugünkü halini almistir. Yani insanligin bugün geldigi konum, kücükten baslayarak giderek büyümüs, su an icinde bulundugumu hali almistir.
selam ve hürmetlerimle...