Siz hic bir insanin, bir hayvani isaret ederek, „bu hayvan bana nazar etti“ dedigini duydunuz mu?
Hayvanlar nazar eder mi?
„Koyun ana nazar etti“, cümlesi ne kadar gülünc bir ana tasiyor.
Bakmak degil, herseye „Tevhidi nazar“ ile bakabilenler yine herseyde „Bir“ olani göreceklerdir.
Görülen O „Bir“‘in ise her seye samil oldugunu anlayacaktir.
Kainati bir bütün olarak kabul edecek olursak bu, her seyin bir bütün olmasi ile, bu bütünün her seyi temsil etmesi manasini tair.
Bakislariizla takili kaldigimiz noktayi genisleterek, tüm kainati, kainati tefekkürümüzle de yine O bütünü görürüz. Yalin ve sade olarak bir yere takili kalmak, bütün olandan bir parcayi yok sayarak „olmasa da olur“ demek gibi bir mana verir ve bu „bir insanin bir eli olmasada olur“ gibi arizi bir mana tasir.
Kainat bütününden dünya gezegenini cikardigimizi düsünelim, böyle oldugu takdirde milyonlarca yaratilmislardan bir parcanin alinmasi demektir.
Dünyayi kainatdan uzaklastirdigimiz zaman, bu mesele bir insanoglu icin yasamayi manasizlastirir. Binler hatta milyonlar parca dahi olsa bir bürünü olusturan, hic bir parcayi o bütünden uzak düsünez, ayiramayiz.
Sunu rahatlikla ifade edebilirir. Bütün parcalardan olusur, parcalar ise bütünün vargecilemez birer lazimidir. Biri olmadan digeri olamaz.
Bir kitabin sahifelerine ne kadar bakarsaniz bakiniz, ilim elde edemezsiniz. Zira ilim sahifelelerden dogmaz. Her sahifeye kelime kelime, cümle cümle, satir satir, nakis nakis islenmis manalar, „bilgi“ sahibi olunmasina vesiledir. Yani parcalardan olusan bir bürün. O bütün ise (kitap) parcalarsiz (kelime ve cümleler) bir mana tasimiyor.
Her eserin bir müellifi (yazari) oldugu icin, okunan eser kisiyi kitabin müessirine (ustasina, yapanina) götürür.
Aynen bunun gibi Kainat kitabinin sahifelerini sade ve yalin bir bakisla seyreden kiside, bu muazzam kitabin müellifi (yazari, ustasi) olan Sanii Zu’l Celaline ulasamaz.
Ne zaman ki, yalin bir bakisin ötesine gecerek, tefekkür boyutlu bir bakis ile (nazar) bu sahifeleri okumaya yönelir ve anlamini kavrar, bilir ve düsünür, iste bu boyutdaki manevi nazar, kisiyi Kainat Kitabinin Müellifi Sanii’ne (sanatkar olan yazarina, yapanina) götürür.
selam ve hürmetlerimle... |