83 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 12.07.10, 20:15 Nr.: 1 Antworten
 
Bir Düslük Misafir

Sesi, rüzgâr uğultusuna ve deniz kabuklarına karıştı.
Nice yollardan geçti, önüne çıkan herkesi anlamak istedi, kendi ile
birleştirdi. Oyunlar oynadı, güçlü ve kuvvetli yürek nasıl olunur
oyunları...
Oyuna her başladığında hep yere yığılıp kaldı. Ellerini
kaldırmak istedikçe düştüğü yerden yuvarlandı, yuvarlandı.
Eli yüzü
kan içinde, kendi yaralarını hep kendisi sardı. Soğuk ve boş bir odaya
girdi.
Ağladı ağladı. Gözyaşları suyun yolunu bulup toprağa vardı.
En
içten ve en gerçek duasını mırıldandı. Bekledi bekledi, bir rüzgâr
uğultusuyla gözlerini en derine dikti. Baktığı yerde karanlıktan başka
bir şey yoktu.
İçindeki kocaman aydınlığa, hem de karanlığa daldı.
Elif’leri alıp aydınlığa çıkan cümlelerini yazmak istedi.
Karanlık da
ki o küçücük noktadan alıp gözlerini... Sözler yapmak istedi.
Ya da
bir düşlük misafir olmak istedi. Yeriniz var mı? Diye sormadan.
Çok
bir şey istemedi aslında yürek kızılı cümleler yazmaktan başka...
O
cümleleri okuyanları sevgiyle selamlamaktan başka...
Yalnızlık kokan
sığnaklarını, çogul cümleleri ile kalabalıklaştırdı.
Bir sigara
yaktı, üstüne bir kahve içti. Fal tuttu, içinden de bir dilek tuttu.
Yenilmişliklerini
tırnaklarının altına sakladı, onları oje ile süsledi.
Ve eline
ikinci el bir fırça bulup, boyadı her şeyi maviye...
Mavi gökyüzünü
görenlere, uzaklardan mavi gülücükler yolladı.

0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
Bir Düslük Misafir