80 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 11.07.10, 12:46 Nr.: 1 Antworten
 
şeytan için ilginç bir yaklaşım
Bir üniversite profesörü öğrencilerine şu soruyu sorar; Var olan her
şeyi Tanrı mı yarattı?



Cesur bir öğrenci ayağa kalkar ve yanıtlar.- Evet her şeyi Tanrı
yarattı!
Kaynak:
Bydigi Forum //www.bydigi.net/felsefi-konular/368720-seytan-icin-ilginc-bir-yaklasim.html#post2519940



Profesör sorusunu yineler ve öğrenci yine "evet efendim" diye
yanıtlar.



Profesör devam eder;



- Eğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan varolduğuna göre şeytanı da
Tanrı yaratmış olur ve çalışmalarımızda uyguladığımız "Kesinleştirme"
prensibine göre de Tanrı şeytandır.



Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. Profesör
ise öğrencilerine bir kez daha Tanrı'nın içindeki kaderin bir efsane
olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.





Bu arada bir öğrenci ayağa kalkar ve - Bir soru sorabilir miyim
profesör? der. Profesör de sorabileceğini söyler. Öğrenci ayağa kalkar
ve "Soğuk var mıdır"? diye sorar.



Profesör;

- Nasıl bir soru bu böyle, tabi ki vardır, diye yanıtlar. "Sen hiç
soğuktan üşümedin mi?



Öğrenci;



- Aslında, fizik yasalarına göre soğuk yoktur. Yaşamda realitede biz
soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o
enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler.
Örneğin, Absolute 0 (-460 derece F) sıcaklığın kesin yokluğudur (hiç
olmadığı seviyedir). Tüm maddelerin bu seviyede reaksiyon verme
özellikleri bozulur ve değişir. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın
yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için yarattığımız bir
kelimedir, der ve devam eder,

- Profesör, karanlık var mıdır?



Profesör ;

- Tabi ki vardır.





Öğrenci yanıtlar,

- Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü, karanlık da
yoktur.Yaşamda /realitede karanlık ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde
çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un
prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga
uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit
ışık ışını karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani
karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekanın / uzayın ne kadar
karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçersiniz!
Bu doğrudur değil mi? Karanlık insanlık tarafından, ışığın olmadığı
yer/mekan için kullanılan bir kelimedir. Son olarak öğrenci profesöre
gene sorar;



- Efendim şeytan var mıdır?



Bu kez profesör pek emin olamamakla birlikte yanıtlar;



- Tabi ki, açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde onu görürüz.
Şeytan /kötülük bir kişinin başka bir kişiye her gün sergilediği
insaniyetsizliğinin bir örneğidir. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda,
şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de
değildir, der.





Öğrenci devam eder;



- Şeytan yoktur efendim.Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak
tanrının yokluğudur. O aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın
tanrının yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir.
Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan / kötülük insanın tanrısal sevgiyi
yüreğinde duyumsamadığı zaman deneyimlediklerinin bir sonucudur. O aynen
sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk ya da ışığın olmadığı yere gelen
karanlık gibidir. Profesör yerine oturur.



Genç öğrencinin adı ALBERT EINSTEIN'dır.

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM
0
 
Beitrag gepostet am 22.07.10, 19:32 @asya Nr.: 2 Antworten
 
şeytan için ilginç bir yaklaşım
Evet guzel bir  yazi sizlerin begenmis olmasi  ayrica  guzel

saygillarimla
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
şeytan için ilginç bir yaklaşım