Türk Müziği'ne yaptığı eşsiz katkılarıyla efsaneye dönüştüren...”al beni” si olan Anadolu rockın tarihini başlatanlardan... çok hızlı konuşan, enerjisi yüksek, renkli ve tarz kişilik...akan damarlarında müziği çocukluktan hissedip hedeflerine doğru koşan...sanata ve değişik ırklara açık olup, onlardan eğitim de alan...5 dili ana dili gibi konuşup örnek olan aydın insan...her zaman kendi gibi, yaşama sımsıkı tutunup, tarzını ilerleyen yaşına rağmen asla değiştirmeyen... azmi ve hırsıyla “dağlar dağlar” şarkısı ile yeri göğü inletip, sonunda altın plak ödülünü almayı başaran...sayısız ülkelerde konserler verip, televizyon programlarına davet edilip onlarında sevgisini kazanan...7 den 77 e diyip aile, eğitim ve kültürümüzün önemini hatırlatıp, çocuklara eğlenceli şekilde aşılayan ...yetişkinlere, bile “ bugün bayram” sözleriyle hala her yıl mutluluk hissettiren ..”arkadaşım eşek” “ayı”ile hayvan sevgisinin önemini vurgulayan ve gurbetçiliği anlatan...”domates- biber-patlıcan” ile muhteşem üçlüyü sevdiren..”gamzedeyim” de süzülen yaşların ardından, üzgün günlerde “gül bebeğim” diyerek yeniden motive eden...”Seher vakti” ile Ekvatordan Kutuplar’a 100 den fazla yöre gezip, kilometrelerce yol katederek bizlere tanıtan...” nick the chopper” ile yurtdışını sallayıp, haftalarca listelerde 1 numara kalmayı başarıp, ülkesinde elton johnu bile geride bırakan..yaptığı şarkı ve bestelerinin bir çok kez Yunanca, Bulgarca, Arapça, Farsça, Kürtçe, Japonca, İbranice, Fransızca, İngilizce vs. olarak yorumlandırılmasına öncü olup, bizleri gururlandıran.. Metallica ile sahneyi paylaşıp, ortalığı kasıp, kavuran... dış ülkelerde kendi ülkesinden daha çok albüm sattıran... ..“ işte Hendek işte deve”, “ Ali yazar, Veli bozar” ile tatlı, sert eleştiren...”ben bilirim” - “gülpembe”, “kara sevda”, “ gibi gibi” sözleri ile aşkın tarifini değiştiren...”yolla yarim” ile bazen sitem eden...”nazar eyle”-meden, Dünyanın bir çok yerinde teknoloji, barış, kültür ve edebiyat ödülleri alıp, birde ‘Sir’ ünvanına laik görülüp bizleri “allayıp pullayan”.. unutulmuş “halhal” ı kültürümüze ait olan ayak bilekliğini “aynalı kemeri” hatırlatıp moda rüzgari estiren...“dönence“ ile umut vaat eden...bizleri “ Halil İbrahim sofrası” na oturtup “ eğri büğrü”, “ sarı çizmeli Mehmet ağa “ ların da hayatta var olduklarını unutturmayan.. bir çift “ kol düğmeleri” ile hasret ve özlemi bu kadar güzel anlatabilen.. büyük usta, devlet sanatçımız...” müsadenizle çocuklar” diyip 1. Şubat 1999 da yumdun gözlerini...”beyhude geçti yıllar “ be Barış abi “anlıyorsun degilmi”, “bal böceği “, bu “ can bedenden çıkmayınca” gözlerimde yaş, kalbimde sızı seni “unutamadım” unutmadık, unutmayacağız ....
isabella
Bariş Manço Fransa’da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur… Küstah bir spiker vardır ve Baris Manco ile dalga geçmektedir…
Sürekli,”İste Türk,yani barbar, vahşi vs…” demektedir…Bariş Manço daha fazla dayanamaz ve spikere “yanınızda kâgit paravar mı?” diye sorar!
Bu soruya spiker şaşırır ve “evet var ama n’olacak” der…Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâgıt paraları çıkartır… Bu olaydan az önce Bariş Manç o canlı yayında”Anahtar” adli şarkısını söylemiştir…Bu şarkının bir bölümü şöyledir:“Beş Akif- bir Saat Kulesi,iki Kule-bir Fatih,beş Fatih-bir Mevlana,İki Mevlana-bir Sinan”…
Bu sarki bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdekiTürk parası olan banknotların arkasında fotografı olan kişilerdir…Bariş Manco spikere sorar: “Bu paranızda fotografı olan kişi kim?” Spiker: “General…….”Bariş Manço diğer paralardaki fotografları olan kişileri de sorar,spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır,“General…….”, “Amiral………..”,“Komutan………….” Spikerin bu“Falanca General,falanca Amiral, falanca Komutan”cevabından sonra, bu sefer de Bariş Manço cebinden Türkparalarını çıkarır… Spikere derki:“Bu parada fotografı olan kişi Mehmet Akif Ersoy’dur.şairdir…Bu fotograftaki kişiMevlana’dir.Düşünürdür…Bu paradaki fotografi olan kisi FatihSultan Mehmet’dir.Adaletin sembolüdür…Bu paradakikisi ise ATATÜRK’tür. “Yurtta barış,dünyada barış”diyen kişidir…Bizim paralarımız bunlar… Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeniinsanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına “şairlerimizin”,“düşünürlerimizin”, “bilim adamalarımızın”fotograflarını bastık…Siz Fransizlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz icin paralarınızın arkasınahep savaş adamlarının fotoğraflarıniı basmişsınız!”der…Bariş Manço’nun bu cevabından sonra televizyonyöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri oradan kovarlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker BarişManço’dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir…
okuyan gözlerinize sağlık ...
Alıntıdır