Kayserisporlu olmak!
Her hafta sonu gelince haftanın en eğlenceli işini icra edip uygunsan maça gitmektir.
Uygun değilsen eğer büyük takımla oynamıyosa bi cafede değilde ligtv olan bir arkadaşının evine gitmek yada internetten yana yana beleş link aramaktır.
Arkadaşların en ağır dalgalarına hitam ederek Memleketini savunmaya çalışmaktır.
14 şubata maç denk geldiğinde sevgiliden ayrılmaktır.
Bilet fiyatlarının düşük olmasının sebebini insanlara açıklamaya çalışmaktır.
Tranvayların maç günü bedava ve maçta dağıtılan pastaları meyve sularını savunmaya çalışmaktır.
Deplasmana gidince yenildiğin zaman gözlerin dolmasıdır.
Takım kötü gidiyosa ruh gibi gezmektir ortalıkta.
Maça gittiğin zaman sesin kısılana kadar bağırmaktır.
Öğrenciysen harçlığını biriktirip bilet almaktır.
Lisede iken masaya vurup marşlar söylemektir.
Kayseriye olan ön yargıların takımada yansımasını engel olmaya çalışmaktır.
Yenildiği zaman canın sağolsun diyebilmektir.
Klubü Yönetenlerin taraftara değer vermemesini umursamamasını bilmek ve isyan etmektir..
Sivasa ankaragücüne deplasmana gitmek ve camı kırık otobüslerle -5 -10 derecelerde memlekete dönüp zature olmaktır..
Kayserisporlu olmak erciyesin yeline mesirenin büyüsüne seyirin zevkine ali dağının heybetine beştepelerin fuarın havasına hisarcığın hacıların duygusuna hunatın eşsiz büyüsüne iki kapılıda kılınan bir sabah namazının zevkine Kapuzbaşının sesine sivas caddesinden emigana ordan kayseri parka atılan bir turun tadına varmaktır...
Bu memleketin harbiden çocuğu olan bir insan kayserisporluysa bu zevkleri tatmış demektir..