98 aktive Mitglieder
               
 
Beitrag gepostet am 24.09.12, 01:55 Nr.: 1 Antworten
 
Efe Kaptan . . .
Karşılıksız Sevmek,
Adı üstünde, karşılıksız bir sevgiyi harekete geçirmek ne kadar çok zor bir şey.
Karşılıksız bir sevgide mutlaka seven yıpranır, bu aşikardır, çünkü karşı tarafın bundan
haberi bile yoktur ve sevildiğini bilsede, buda amma askıntı oldu üzerime yapıştı der ve
seven sevimsiz bir o kadarda itici olur. . .
Kısacası aşırı sevgi karşı tarafı yıpratır bende olduğu gibi.

Sevginin üzerine harcanan enerjiyi bu kadar rahat hor kullanıyor ve karşımda
seni bunaltıyor olmam, istemesede seven ben sevimsiz oluyorum, istemeden.

Şair Nazim Hikmet bir dizesinde,
" Sen elmayı seviyorsun diye,
elmanın seni sevmesi şartmı. . . " diyor'ya hani.
Bu benim sevgimin egoistliğini öne çıkarmanın bir benzeri misali,
yani " ben seviyorum diye, seninde sevdiğini bekleyemem. "

Gönül istiyor elbet,
" ben seviyorum, oda beni sevsin "
E' evet....
" hatta, benim sevdiğim kadar sevsin beni "
E' evet....
fakat bunun adı karşılıksız olunca bu sevgi olmaktan çıkıyor ve zoraki duruma
dönüşüyor, öyle değilmi.

Hani bir kadın düsün;
Ciçek almaktan çok mutlu olur ya, fakat bunun ne anlama geldiğini ise biz erkekler anlamayız,
çünkü biz erkeğin dünyasında ve fıtratında bunun karşılığı yok.
Oysa kadının dünyasında ve fıtratında bunun karşılığında, kadının mutlu olacağını anlamak için
kapasitemizde yok, bizler farklı yaratıldık çünkü ve her ikisinin ilgi alanları farklıdır yaratılış
itibariyle de ondan.
Ayrı dünyaların insanlarını aynı görmek başlı başına bir hatadır sonuç itibari ile.

Biz karşılıklı arzular ve istersek, birbirimizin eksiği ve fazlasıyla tamamlayabilir hatta
birbirimizi karşılıksız beklentisiz günahımızla sevabımızla beraber yürürsek bir yerlere varabilir,
saygı içinde mutlu olabiliriz, ama beraber.

Bir beraberlik düşün örnegin;

Sen bir yuvada bir beraberlikte mutlu´mu olmak istersin, haklımı olmak istersin ?

Hayat denilen bu yolda ne hatalarımızı görebiliyor nede bilebiliyoruz, insanız sonucunda...
şaşar beşer ve yanılırız hele hele´ki konu aşk ve karşılıksız olursa, çünkü aciz olan ve gönüle
yenik düşen " biz " değil " ben " olunca.
Sadece haklı olmaya çalışıyoruz, mutlu olmak yerine,
maalesef !
Oysa yapılması gereken doğru mutlu olmanın yollarını aramak değilmidir !

Ben mutluluğu helal sütüne inandığım sende aradım karşılıksız olduğunu bile bile,
hayal içinde bir umutla. Gönlümü açtım şan şöhret ve makamdan bahsetmedim hicbir vakit,
duygulari maddiyat´laştırmamak adına.
Hani, maçoda olmadım hiç bir zaman, yoksa bende bilirdim bir Polat yada Memati gibi kanatları
gerip külhan bey gibi ortada dolanmayı, sevdiğine değer vermemeyi, vurdumu oturtmayı,
fakat o tip geçinenlerin mutlu olmadığınıda biliyorum.

Ben haklı değil sevdiğimle mutlu olmak istiyorum, yoksa sence çok şeymi bekliyorum,
bu hayat'dan !
İnsan yuvasında mutlu ve huzurluysa ancak o vakit tadını alır bu fani olan dünyanın lezzetini,
o vakit doyabilir huzura ve etrafına mutluluk saçabilir yüzündeki ışığından.
Bunlar yoksa ve mutlu değilsen eğer, sevdiğini mutlu edemedikten sonra,
" haklı olsan ne olmasan ne,
boş yaşasanda, boştur yaşananda. "

Tabi zor bir süreç bunlar, herkesin harcı değil hani yuvayı ayakta tutabilmek
yada ne bilim mutlu olmak.
Aşırı yüz göz olmanın yada haddini bilmemenin getirdiği sıkıntı'da, ve insanların
karşılıklı hükmetmeler'de cabası.

Ben haddimi aşmak istemiyor ve istemedim hiç bir zaman, haddimi biliyorum,
" buradayım... bu kadarım... " karşılıklı saygıdan sevgiden hatta hoşgörü dende
öte değilim.
Huzurlu ve mutlu olmak adına bir sıcak yuvada, arkadaşlığımda yada birini dostluğunda,
burada sevginin karşılığı ve ölçüsü bellidir nihayetinde.
Karşılığı olmadığından sana olan aşkımın tanışmadan henüz seninle, sevdiğimi bile
söylemekten utanmadım, karşılıksız olsada seni aşağılamadım hiç bir zaman,
hicap duyduğumdan ve geri çekilmeyi yeğledim, ancak sesimin ve soluğumun ulaşması adına
hep yazdım, bu sefer son diyerek, fakat yine beceremedim acizliğimden.
Fakat bunun üzerine hala gidiyor olmam, biliyorumki beni,
" kişiliksiz'leştirir ve kimliksiz'leştirir. "

"Gelir dönerse benimdir, yok gelmez dönmez ise o hiç benim olmamıştır. " mantığı ile
hareket ederek acıda olsa bazı duygular, acısada sol yanın kesersin' ya hani,
bende onu yapıyorum, çünkü yapacak başka bir şey yok´da ondan !
Cenabım Allah, kaderimizi birbirimize yazmış ise, zaten günün birinde kavuşuruz,
kurtuluşumuzda olmaz ölüm gibi kavuşmak adına,
yani .....

Bizlerki, kendini bilen ve tartan ender saygın insanlarız ve hoşgörü içinde bir ölçümüz´dür
var olan . . .
" ben seni çok seviyorum " derken,
" iyide, ben seni sevmiyorum " olmuyormu !

" ben senin için öluyorum " derken,
" iyide, ama ben senin için ölmüyorum " olmuyormu !

" ben sensiz yaşıyamam " derken,
" iyide, ama ben yaşarım " olmuyormu !

İşte, burada " biz " değilde " ben " dediğim için hataya düştüm ve düşmekteyim,
farkli olan ve rengi olmayan duygudur nihayetinde, sınırı yoktur çünkü.
Mutlu olmak adına değilde haklı olmak için savaş verilir, dolaysıyle yeni acılar ve
yeni hüzünler kapımızdan hiç eksik olmayacaktır.
Onun icindir´ki ben olmadı yada olmayacak bir duygu selin üzerine zorla giderek
daha fazla kişiliksiz ve kimliksiz'leş meden noktayı koymanın en doğru olanıdır diyor
kalbimin bir yanıni sende olacağını bilsemde.

Konuyu toparlamak adına bir Azeri şiiri ile bağlamak isterim izninle,
diyorki şair,

Yine bu şehirde yüz yüze geldik,
Neyleyelim, ayrıca bir şehirimiz yok.
Belki de, biz mutlu olabilirdik,
Belki de mutluyduk, haberimiz yok.

Aradan ne kadar yıl geçti görünce,
Tanıyabilmedim, beni bağışla.
Ben öyle bilirdim, sensiz ölürüm diye,
Ben sensiz ölmedim, beni bağışla!

Evet Ayla,
Bir seni sevebildim, seni sevdiğim için sende beni bağışla.
Hayat dediğimiz bu dünyada bir hedefe kilitlenmek ve tek tarflı istemek kadar
yanlış bir yoldan, hatayı anlayarak geri çekilebilmektir sana ve aşka olan saygımdan.

Sürtce lisan ettiysem bilmeden veya istemeden, kırdıysam kalbini lütfen . . .
bir kez daha bağışla, lütfen . . .
Yaşadığın her şey ama her şey gönlünce olsun derken hayat dediğimiz bu uzun ve
metakatli olan uzun yolda bahtın açık, ömrün sağlıklı olması en icten dileğim.
Bütün kalbimle, yüreğimle.......

Efe Kaptan



-----
Zihin fukara olunca, akýl ukala olurmuþ !
0
 
Beitrag gepostet am 24.09.12, 23:33 @efe_1903 Nr.: 2 Antworten
 
Efe Kaptan . . .



Sana küstüm sana kızdım

Ölünlü şarkılar yazdım

Kurşunlarla yıkılmazdım

Yıktı beni bu aşk



Kahredip dönerdim ama

Ağır geldi onuruma

Belalı bir uçuruma

Çekti beni bu aşk



Savruldu yüreğim çöle

Taş osa dönerdi küle

Cehennem ateşi ile

yaktı beni bu aşk

-----
Zihin fukara olunca, akýl ukala olurmuþ !
0
 
Beitrag gepostet am 25.09.12, 03:38 @efe_1903 Nr.: 3 Antworten
 
Efe Kaptan . . .

Seher vakti çaldım yarin kapısını aman aman aman

Baktım yarin kapıları sürmeli aman aman aman

Boş bulmadım otağının yapısını aman aman aman

Çıka geldi bir gözleri sürmeli

Aslanım eller eller

Kokuyor güller güller

Ne bilsin eller eller perişan hallere

Çıka geldi bir gözleri sürmeli

Aslanım eller eller

Kokuyor güller güller

Ne bilsin eller eller perişan hallere

Ben harflerden dal sen yasin

Ben pazartesi ikinci günü yaradılışın

Sen cumartesi en sonucusu halkanın

Arştan sonra gelir benim inşam

Sen son taş semahü hülada

Ben kamer feleğim sen zühalsin

Ben yedinci kat sen en uzaksın göklerde

Ben adem sen ibrahim soyu

Ben muailim sen mürebbiyesin

Ben senin sen zad

Ben sul sen toprak

Ben yengeç sen oğlak oğlak

Hep gönüller muradıdır aşığın aman aman aman

Nöbetin bekleyen alır gençliğin aman aman aman

Beklemeli o sultanın eşeği aman aman aman

Günde yüz bin kere yüzler sürmeli

Aslanım eller eller

Kokuyor güller güller

Ne bilsin eller eller perişan hallere

Günde yüz bin kere yüzler sürmeli

Aslanım eller eller

Kokuyor güller güller

Ne bilsin eller eller perişan hallere









-----
Beyinde zihin fukara olunca, zikirde akýl ukala olurmuþ !
0
 
Beitrag gepostet am 25.09.12, 04:38 @efe_1903 Nr.: 4 Antworten
 
Efe Kaptan . . .

Geldi bi kara duman
Dağlarin arasina
Kaderim da benziyor
Dumanun karasina ...

Dah ne yazayim, ne paylasayim,
ey deli gönül, nedendir olmaza düsersin, bilmemki . . .
cokmu seversin aci cekmeyi.
-----
Beyinde zihin fukara olunca, zikirde akýl ukala olurmuþ !
0
 
Beitrag gepostet am 25.09.12, 05:44 @efe_1903 Nr.: 5 Antworten
 
Efe Kaptan . . .

Lokman naçar kaldı, nasıl yaradır,

Neşter atsan kabukları sökülmez

Kim ne bilsin bu bir bahtı karadır

El zanneder gözyaşı var, dökülmez


Yazgımız yazılmış dert ile gama

Ne yer çeker oldu ne taşır sema

Su olsan bir desti bulurdum ama

Aslı çelik kırılır da bükülmez


Sefaiyem özü hilal olmalı

Ar edende yüzü al al olmalı 

Sevdiğim yar,
sevdiğim yar bana helal olmalı

Diz kırıpta her sofraya çökülmez

Diz kırıpta her sofraya çökülmez

-----
Beyinde zihin fukara olunca, zikirde akýl ukala olurmuþ !
0
 
Beitrag gepostet am 25.09.12, 07:07 @efe_1903 Nr.: 6 Antworten
 
Efe Kaptan . . .


Mecnunum sahra içinde
Yunusum derya içinde
Eyüp,üm yara içinde
sar beniii benii benii

Gözlerin cennet çiçegi

Gönlüm cehennem ateşi

Eger sevdigine köle olursa gönül

Nuh tufanına kucak açarmış

Lakin arfatın gerisi cinnet


Kalk güzeller güzeli yüregim sana tutsak

Derdine pusatlandım çilen gün oldu bana

Sen ki sevdaların şahı garip gönlümün ahı

Dilegim sen kebelam sen muradım sen

Dönsede dünya kendi başına ben dönmezem senden



Sevdam yankılansın vadilerinde

İgde çiçeginde gizli özün

Sarı papatyaki el eder sen gibi

Alıpta sineme sarasım gelir

Her koklayış bir acı her dokunuş bin ölüm

 
Sen bana düşman bense bana

Yüregim kaf dagına sürgün

Ruhum tur dagında ersir

Deli eyledi zaman



Huzur benim deseydim vallahi düşünmezdim
ey ölüm. . .
-----
Beyinde zihin fukara olunca, zikirde akýl ukala olurmuþ !
0
 
 
Antworten
Der Inhalt darf max. 30000 Zeichen lang sein!
 
© 2004 - 2025 TURKBASE.DE | Impressum | AGB | Datenschutz | Kontakt
Efe Kaptan . . .