İçimden bir özeleştiri yapmak geldi.
Orta yaşta ortalama kültür seviyesinde bir insanım.
İyi bir evlat, iyi bir kardeş, iyi bir arkadaş,iyi bir eş, iyi bir anne vs. daha doğrusu iyi bir insan olabilmiş miyim
Mesela iyi bir evlatken kötü bir arkadaş olabilme olasılığı varmıdır acaba
Ya hep iyi yada hep kötü müyümdür
Düşünüyorum,hayatta en iyi yaptığım şey nedir,şimdi ölürsem arkamdan kaç kişi üzülür,bu dünyaya bir ağacın yaradığı kadar yararlı olmuş muyumdur?
Diğer hemcinslerime örnek olabilecek ne yapmışım?
Bu hayatta olmamın gerçek amacı var mıdır?Varsa o amaca ne kadar hizmet edebildim?
Bu sorulara ne kadar samimi cevaplar verebilirim yada bu soruların cevaplarını kendimin verebilmesi mümkün müdür?
Ve soruları sizler çoğaltabilirsiniz.
Bu konunun aklıma gelmesi şu anda ülkemde ve dolayısıylada forumda tartışmaların boyutlarından,nedense herkes kendi düşüncelerinde, fikirlerinde ve hareketlerinde en doğrusuymuş gibi davranıyor.
Tek doğru var mıdır
Yoksa herkesin kendi doğrusunun olması normal midir?
Bazı fikirler kısa vadede karlı gibi gözüksede uzun vadede zararlı olabiliyor.
Bu bireysel yada toplumsalda olabilir.
Kendimizle ilgili aldığımız kararlar dahi,çevremize dolaylı yoldan zarar verebilir. Her ne kadar zarasız olduğuna inansakta.
Toplumsal varlıklar olduğumuz için,söylediğimiz bir söz,dünyaya getirdiğimiz bir çocuk, yediğimiz ekmek, içtiğimiz suyla bile hayatın gidişinde önemli bir rol oynuyoruz.
Yani ''Etliye sütlüye karışmam''desekte bir şekilde etkileşiyoruz.
İşte bu yüzdende hepimizin oturup özeleştiri yapması lazım.
ben dogruyum diyen insan,bir hayalden öteye geçemeyecek insandir. hangi amca bu sözü demisti unutdum..
Kişinin bulunduğu ortam,yetiştiriliş tarzı,kendi birikimleriyle olayları ve hayatı yorumlaması,kendi doğrularıyla diğerlerinin doğrularının çatıması sizin deyiminizle( ama benim hoşuma gitmeyen bir söylem) ''salya akıtılması''na neden oluyor.
Şimdi konumuzu bir olayla örnekleyecek olursak, ateşe olanın kendi hakkı olduğunu düşündüğü yüksek meblağla,asgari ücretle çalışan bir işçinin aldığı, haksız az meblağ için; birinin yüksek meblağı kaybetmeme birininde o meblağı yükseltme tartışması kişilerin karakterlerine ve bilişsel olgunluğuna bağlıdır.
Artı kimin ne aradığı değilde,her türlü hak arayışın yasaklandığı toplumlarda,arayışların örtülü ve ikiyüzlü bir şekilde yapılması olağandışı olmasa gerek.
Sorun 'Ben doğruyum''demekte değil ki
Sorun kendi doğrusunu zorla insanların gözünün içine sokmaya çalışmakta.
Yoksa kişi ne kadar hayal dünyasında yaşarsa yaşasın.
------------------------------------------------------------------------
tek dogru yoktur.. kisinin dogrusunu halka adapte etmek vardir.. bundaki basari da söz konusu olan adaptasyondur.. adaptasyon sürecinde insanlarin dogruyu ne sekilde aldigi da önemlidir.
evet.. gercek yasamda ve burda... yani forumda. ne kadar dogruyuz? bunu kim ölcebildiki.. ölcse de karsi tarafi ikna edebildimi?
bu yüzdendir ki kisi düsüncesinde hür olmali. karsiya ters de gelse saygi cercevesinde cürütülmeli fikirler. kavga ile degil..
insana saygi duyulmali ki fikri sonra geliyor zaten.. hani nerde?? illa düsüncemize sokmaya calisiyoruz insanlari. olmayinca da küfrediyoruz. yetmiyor onlari binbir sekle sokup en adi ve insanligin tasvip etmedigi irka sokuyoruz..
sadece bizim düsüncemizden olmadiklari icin......
bu yüzden tek dogru yoktur. ama dilerim tek dogruyu benimseriz.. hep beraber..
Yapılan hataların bile bile tekrarlanması,genelde duygusallıktan kaynaklanmaktadır.
Benim burada belirtmek istediğim bir insanın kendi karakteriyle ilgili özeleştiri yapıp yapmadığı.Genel anlamda bir bütün olarak nasıl davrandığımız, daha doğrusu kendimizi dışarıdan görebilme olgunluğunda olup olmadığımızdı.
Belkide herşeyin tek doğrusu vardırda,biz henüz bunları görebilecek olgunlukta değilizdir.
O doğruları farklı görmemizin sebebi algılarımızdaki ve bilişsel gelişimizdeki eksikliler yüzündendir.
Kendi doğrularımızıda tek doğru olarak görmek ve bunlarıda başkalarının doğrusu yapmaya çalışmamızın sebebi:korkularımız,komplekslerimiz,dışlanmamama adına dışlama politikamız,kabul görüp onore edilme egomuz,cehaletimiz vs vs vs gibi olumsuz duygu ve durumlarımızda olabilir mi dersin hemşo?
Konuya bu açıdan bakarsak:
YANLIŞ yanlış iken YANLIŞ diğer hallerde DOĞRUDUR dersek DOĞRU mu söylemiş olacağız?
Video için teşekkürler.
Çoğumuzun yaptığı hatalardır, sevdiklerimize sevdiğimizi şimdi söylemeyip anlamalarını beklemek,hayatımızda bazı şeyleri çok isteyipte yapabilecek imkana sahipken ertelemek,geçen anların değerini bilmemek,kendi küçük dünyalarımızda fırtınalar kopartmak,sinirlenmek,bağırıp çağırmak...
Tüm eksikliklerimize ve hatalarımıza rağmen,
Ailelerimiz, en kötüsü olsakta bir şekilde bizi sevmeye devam edebilirde, ölümümüze üzülebilirde ya diğerleri ve dünya ne yapar sizce?
Selam Toni
Hayata bakış açımız bizlere öğretilenlerle,kendimizinde hayata kattıklarıyla şekilleniyor.Evet yaşam bir bütündür.Yanlış yada doğru,iyi yada kötü hepimizin yaptıklarının toplamıdır.
Yanlız yapılan yanlışların oranında hayata eksi değerler yüklenmesi, hem bizi hem çevremizi olumsuz yönde etkilemiyor mu?
Bazı doğrular tüm insanlığı kapsayacak şekilde olamaz mı?
Mesela insan hayatı kutsaldır ve her şekilde korunmalıdır dersek yanlış mı olacağız?
buna katacak bir seyim yok. %100 katiliyorum..
ergen degiliz hemso, yasimiz cok büyük ama yasimizin adami olamadik. heryerde öyle ama. sadece burda degil.. insanlari bir meta olarak gördügümüz sürece bir sey elde edemeyiz. kendimi bir inek gibi görmekten biktim.. inegin etinden sütünden derisinden yararlaniliyor. benimde oyumdan, dinimden... kimse fikrimi sormuyor. sürekli yapilabilecekler a$ilaniyor beynime. üretemiyorum. sürekli harciyorum. belliki baska amaclari zengin ediyorum ama birsey gelmiyor elimden..
neyse. saglik olsun diyelim. benim hala umudum var. düzeliriz insallah..
Ben teşekkür ederim Araf
İnsanlık ne zaman ki , sırf vicdanı yüzünden, zayıfın ve güçsüzün yanında olup, hakkını ona teslim edip , koruyup gözetme olgunluğuna erdiği zaman hiçkimse azlık olma korkusu duymayacaktır.
Hepimizin biricik,biricikliğimizlede çoğunluk olma umutlarımla...
Olgunluk keşke yaşla gelen bir mefhum olsaydı Hemşo
Öyle olsaydı dünya güllük gülistanlık olurdu.
Ama yazık ki öyle değil!
Kimi 25'inde hayatın tüm gerçeklerini sindirir,kimi 60'ında ergenliğinden çıkamaz.
İyiki hepimiz birden ergenliğimizi sürmüyoruz,yoksa tamamen dünya yaşanmaz bir yer olurdu.
Umut etmek iyidir Hemşo,umudun tükendiği yerde hayatın anlamıda tükenmiş demektir.Anlamsız ve amaçsız hayatta kendimizle ve başkalarıyla savaşa götürür bizi.
Hepimize, sevgili, saygılı ve bol umutlu bir dünya dileğiyle.
Yaratan adildir,bütüne karşı
Rüzgarın esmesi,fırtınaya dönüşmesi,eserken bir ağacın kırılması
Bir aslanın, bir ceylanı avlaması
Yaratanın adaletsizliği değil doğanın kanunu,evrimin sürecidir.
Ama biz İnsan Çocuklarının birbirini öldürmesi,açlıktan ölen insanlar,Filistinlilerin durumu doğanın kanunlarına girmez. Çünkü Yaratan bize bunları altedebilme ve değiştirebilme gücünü yani en büyük hediyeyi: Muhakeme yeteneğini,AKLI vermiştir.