Bir ara şöyle bir şey başıma geldi.
Bir Cafe'de mal mal oturuyorum (Ben) yıllar önceden tanıdığım tipin biri (Tipbir) gelip yanıma oturdu. Ben Bezgin Bekir vaziyetlerinde onunla hoşbeş etmeye çalışıyorum. Bir ara hep elinde duran Ayfonu'nu açıp feyzboğ'ta yazdığı yazıları bana gösterdi.
Tipbir: Bak geçen gün Tipiki'ye şu yazıyı gönderdim.
Ben
İç ses: işkence başlıyor anasını satayım)
Ben: (Dış ses) Eee!
Tipbir: Ee okusana.
Ben: (İç ses) La yine mi Mevlana'dan bir söz, of, offf!
Tipbir: Tipiki'nin cevabını oku.
Ben: (Sesli okuma) Abey çok büyük sağol, çok güzel yazmışsın.
Bu arada Tipbirin suratında büyük başarıya imza atmış bir insanın ruh hali var.
Ben: Ee bu Mevlana'nın sözü.
Tipbir:!?
Ben: Boşver, eşeği saldım çayıra mevlam kayıra.
Tipbir: O da mı Mevlana'nın?
Ben: Hangisi; Eşek mi, laf mı?