Habertürk'ün haberine göre; kan basıncı, nabız, solunum, ateş ve ağrıdan
sonra “ruhsal sıkıntı”nın kanser bulguları arasında 6. sırada olduğunun
belirlendiğini söyleyen Kongre Başkanı İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Özkan, “Ciddi örseleyici yaşam
durumları, kayıp ve yas olayları, uzun süreli ruhsal çatışmalar, kişinin beyin
kimyasını bozar, kanser sürecini hızlandırabilir. Yapılan araştırmalara göre
kanser hastalarının ortalama yüzde 20’sinde majör depresyon, yüzde 30’unda ise
depresif uyum güçlüğü gelişiyor. Kanseri tedavi ederken hastadaki depresyonu
tedavi edilmezse, yalnızca yaşam kalitesi bozulmuyor, yaşam süreci de olumsuz
etkileniyor” dedi.

Dünya Psiko-Onkoloji Birliği (International Psychooncology Society) Başkanı
Prof. Dr. Maggie Watson ise kanserin yalnızca kanserli hastayı değil ailesini de
ruhsal çöküntüye uğrattığına bu nedenle birçok ailenin terapiye ihtiyaç
duyduğuna dikkat çekti.