Sakın, bu gençliğin bakidir sanmaYıllar ile yarışınca anlarsınOlaki, aynaya bakıp aldanmaYüz hatların, buruşunca anlarsın
Ömründen gün çalar, bugün ve yarınHazana dönüşür gülün gülüzarınHilal kaş altında göz kapaklarınGünden, güne kırışınca anlarsın
Ağrılar baş verir, sızılar dizinSis çöker önüne puslanır gözünilenmeye başlar oğlun ve kızınEşin bile darılınca anlarsın
Elinde avucunda yok ise malınYad olur dostların, sorulmaz halinToz, toprak içinde saçın sakalınBirbirine karışınca anlarsın
Geçmez, kara günler gam ile çileElinde değil ki, edesin hileYokuş, şöyle dursun, düz yolda bileAdım başı, yorulunca anlarsın
işte Mahmut Erdal örnektir sanaGöster Baki kalmış varmı bey ile ağaBirgün kucak açıp kara toprağaSadık dosta sarılınca anlarsın
Sanalsiz böyle bir şey demek ),, Kahveler tazelensin
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna...