-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

Yani dimi Ama
-----
Vicdan insanin icindeki Tanridir....

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

Bence önce birbirlerini iyi tanısınlar
-----
Vicdan insanin icindeki Tanridir....

İşin garibi ne biliyor musun , toplum olarak inançlı toplumuz Peygamber efendimize saygımız sevgıimiz sonsuz ve onun sünnetlerine bağlıyız. Benim görüşüm Peygamber'imizin ssünnetlerine bağlı olurkende kendi menfaatlerimize göre hareket ediyoruz . Öyle olmasaydı genç yasında Peygamber efendimiz 40yasındski dul Hatice annemiz  ile evlenmiş ve Hatice annemiz ölene kadar sadece onunla evli kalmiıstır. Buna da uyardı mmüslümanlar .Bu da sünnet Peygamber'imizin sünneti ama toplum bu sünneti kesınlıkle görmüyor. Bunun yerine Arap dünyası ve ülkemizdeki belirli kesimlerde bırakın dul iöe evlenmeyi çocuk yasta kızları nikahına alıyor.....
-----
Gözlerin diyorum… Sanki başka bir gezegen gibi onlar, insan

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

Selam Tonican 
-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

tekral slm ben bir bayan taniyorum ayrilmisti 5 cocugu vardi erkek hic evlenmemis evlendi hemde erkek nasil bakiyor kendi öz cocuklari gibi bakiyor
-----
ya oldugun gibi görün ya göründügün gibi ol

Yaşadığımız toplum önyargılı bir toplumdan oluşmakta. Kadınların her
zaman erkeklerden daha dikkatli olması gerekiyor. "Namus" denilen şey
kadınların adeta alın yazısı haline gelmiş durumda. Bir de dul
kadınların yani boşanmış kadınların bu konuda işi daha zor...

Evli
kadın "sahipli" kadın. Boşanmış, dul kadın ise "başıboş, aranan" kadın
damgasını yemiş durumda. Çoğu kadın evliliklerini bitiremiyorsa sırf
toplum tarafından dışlanmak, yanlış gözle bakılmak korkusundan dolayı...


Dul anne sahibi bir genç kız olarak bu durumdan çok fazla rahatsızlık
duyuyorum.. Anneminde şikayetleri var bu konuda... Size başımızdan geçen
bir olayı anlatmak istiyorum.
Bundan 4-5 sene önce.. Annem bir iş
buldu. Ufak bir büro. Sekreterlik yapacaktı. Başındaki patronda ondan
9-10 yaş büyük bir adam. Başlarda çok iyi davranıyor, mesafeli ve ılımlı
yaklaşıyor...Fakat zamanla davranışları değişiyor, müşteri yanına
giderken zorla kola girmeler, -cim li -cım lı konuşmalar, eve bırakırken
geleyim de bir kahveni içeyim demeler... Anlayacağınız adam göz göre
göre asılıyordu anneme... Zavallı annem.. Tersliyordu, görmezden gelmeye
çalışıyordu, ekmek parası diyordu. Ama dayanamadı. İşten ayrıldı.
Adamın açıklaması ise "Dul kadınsın, ihtiyaçların vardır diye düşündüm."
Hem suçlu hem güçlü! Bu nasıl bir düşüncedir arkadaşlar? Nasıl bir
mantıkdır? Nasıl bir açıklama, mazerettir.? Neden toplumda dul kadınlara direk avuç içinde gibi bakılıyor? Neden
onlara elden geçmiş, oda ister, oda aranır gibi bir gözle bakılıyor ?
Onları sahipsiz mi sanıyorsunuz? Sırf boşanmış diye, yanlız başına
yaşayan bir kadın diye sizin çereziniz mi olacak sandınız?

Kadın anadır. Peygamberimiz "Cennet ayakları altındadır" diyerek kadınlara verilmesi gereken değeri göstermiştir.!
Bir
tek erkekler değil, ne yazık ki hemcinslerimizde bu konuda çok hatalı.
Apartmana yeni bir komşu tanışır. Sorulur soruşturulur, taşınan yanlız
dul bir kadındır.

"Aman yarabbim! Dul mu! Eyvah eyvah,
mahallenin adı çıkacak! eve giren çıkan belli olmayacak! Ya bizim
kocalarımıza da sarkarsa? Aman evlerden uzak olsun." Bence tam tersi
evli kadınların, dul kadınları daha iyi anlaması gerek. Bir gün
onlarında boşanmayacağının, dul kalmayacağının garantisini kim
verebilir? Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, güçlü olmaya, bir
yerlerden tutunmaya çalışan bir kadını sırf dul diye hor görmek, kötü
gözle bakmak, dedikodusunu yapmak, bel altı düşünmek yerine, destek
olmalı, yardım etmeliyiz. Niçin kullanılmış mendil muamelesi yapıyoruz
toplum olarak? Niçin onların temiz bir sayfa açmalarına engel oluyoruz? Neden kendi annemizin ya da ailemizden birinin de bu duruma
düşebileceğini düşünmüyoruz? Delikanlılara soralım. Anneniz ile babanız
boşandı diyelim. Bir erkek annenize yan gözle baksa, asılsa yada
çevrenizde ki insanlar bir anda annenize karşı cephe alsa ne
hissedersiniz?. Ne yaparsınız? Ağrınıza gider değil mi? yediremezsiniz
kendinize? Belki kavga edersiniz. Ama söz ettirmezsiniz annenize.

Dul
kadın "namussuz" kadın demek değildir. Dul kadın "boş kadın, aranan
kadın" demek değildir. Bir kadın eşinden boşandıysa "bekar" kadın ile
aynı ölçüde olması gerekir. Biri evlilik atlatmış sadece, diğeri ise
hiç evlenmemiş. Ama ikiside özgür ve bağımsız kadındır. İkiside katıksız
kadındır. Birinin diğerinden ahlaki yönde farkı yoktur.

Bir de
şu var. Boşanmış kadınlar bekar yani daha önce evlenmemiş erkeklerle
bırakın evlenmeyi sevgili bile olamıyorlar. Neden mi? Erkek başta bunu
sorun etmiyor, hatta tecrübelidir evlilik konusunda diye seviniyor. Daha
sonra ne oluyor? Erkeğin ailesi;
"Ah oğlum ah bize dul kadın mı
getirecektin gelin diye, ikinci el mal alınır mı.." gibi çirkin bir
yaklaşımda bulunuyor. Erkeğin bunun üzerine kafası karışıyor. Bekar
adamım, ne işim var benim dul kadınla diyor. Kadını rencide edecek
sözlerde ve davranışlarda bulunuyor... Sonuç hüsran...

Hepsinin
sebebi yobazlık, cahillik... Ha yok mu gelişmiş yerlerde bunun
örnekleri? Var elbette var. Olmaz mı hiç.. Dar görüşlülük, ön yargı....


At gözlüklerini çıkarıp önünüze objektif bir şekilde
bakabilmenizi öneriyorum. İnsanları yargılamadan, kötü görmeden önce
onları kendi yerinize koyun. Bir gün başınıza gelebileceğini yada bir
yakınınızın başına gelebileceğini göz önünde bulundurun. Öngörü yapın.
Bunu kendiniz, kadınlarımız ve toplum için yapın...  not. Alintidir

hem evlenmis ayrilmisa dul denilmez mesele diyelimki bir kadin esi ölmüs ona dul denir yada bir erkegin esi ölmüs ona dul denir evlenip ayrilmis dul denilmez ayridim der  degilmi
-----
ya oldugun gibi görün ya göründügün gibi ol

evet canim ise gideyom görüsmek üzere
-----
ya oldugun gibi görün ya göründügün gibi ol

ne diyon pala biyikli ikiside dul sayilir
-----
ya oldugun gibi görün ya göründügün gibi ol

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

-----
alışmış kudurmuştan beterdir..

Çorabını kayıp edenler, ya hiç cikartmasinlar 
-----
alışmış kudurmuştan beterdir..