Bir baharı daha yaşıyoruz(mu)devinilen yıllardan sonra.
Yine çiçekler rengarenk tüm çekiciliğiyle davet salıyor arılara.
Ağaçlar yapraklarını kuşandı güneşe karşı.
Etraf mis gibi turunç,mandalina,portakal hemde inadına salkım saçak çiçeklerini hiç olmadığı kadar çoğaltarak kokmakta .
Hele bahçedeki arsız ağaç küpelerinide bezenmiş bendeki ruh sıkıntısına aldırmadan.
Kuşlar pek bir neşeli yine kolay yaşamanın sevinciyle hiç duymuyorlar içimden attığım çığlıkları.
Ben ise düşünüyorum,düşünüyorum,düşünüyorum masmavi ve pırıl gökyüzünün parlaklığında kapkara.
İç yada dış savaşa mı gireceğiz,yine bu hükümet seçilirse seçilmezse  ülke batar mı,hadi benden geçti çocuğumun geleceği ne olacak...???
Eskiden umursamazdım,her bahar yeni bir başlangıçtı benim için.
Galiba yaşlandım duygular,hormonlar yerlerde sürünmekte, her bahar doğayla birlikte kıpırdanırdı yaşam enerjisi içimde çağlayarak akardı yaza.
Büyümek(yaşlanmak)i sevmedim bu yüzden ben, baharı çarptırmıyor.
Bahar sarhoşluğu çok güzelmiş yaşarken farketmesemde.
Yokluğunda anladım sarhoşluğun...
Ya siz baharınızı yaşıyor musunuz?

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

okunası yazı tşkler..Geçen yıl çok coşkuluydum,çocuklar gibi şendim.Ağaçların çiçeklerini görünce el çırpıyordum..Hatta çokçada fotoğraf çektirmiştim..ama bu yıl nedense baharın gelişi beni mutlandırmadı..nedeni ise herhalde yaşlanıyorum diye düşündüm.!!!

Takmamak elde değil, doğal yaşla ve  yapay zorla taktırıyorlar forumdaş.
Dilerim sizin baharınız gelmiştir bu arada.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Ben teşekkür ederim okumaya değer bulduğunuz ve katılımınız için.
Sizin yaşınızı bilmiyorum(ama ben yaşlı sayılırım) ve yaşlanmanın, bilimsel olarak, mevsimlerin değişiminde çoşkuyu azaltıp azaltmadığı konusunda okuduğum herhangi bir bilgide yok.Yaştan mı yoksa tecürbelerden mi yada yaşanılan ortamdan mı olduğunu belkide az çok öğrenebileceğiz yorumlar itibariyle.


-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Kışın doğa uyuyor ve bizde ister istemez onunla uyuşuyoruz bir rehavet çöküyor.Bahardada doğanın uyanışıyla tüm canlılarada uyanıyor silkeleniyor,neşeleniyor bu sefer isteyerek.Yani doğanın kanunu bu ben yapmadım.
Ve kendimi yanlış ifade ettiğimi sanıyorum.Depresyonda değilim öyle anlatmış gibi olsamda.Her şeye rağmen,benim dışımda ve bireysel olarak engelleyemeyeceğim olaylar olsada hayat ve bahar çoook güzel.
Bir rahat bıraksınlar yeter...
Sizide tebrik ederim her mevsimi baharlaştırabildiğiniz için.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Bence yaşamın kendisi mevsimsel.İnişli çıkışlı,bazen bunaltacak kadar sıcak bazen donduracak kadar soğuk bazende bir dondurmanın serinliğindeki, çiçeğin rengindeki kadar zevkten eritici.Yaz olmasa kışı kış olmasa baharı anlayamazdık.Aynen mutsuzluk olmasa mutluluğun değerini anlayamayacağımız gibi.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Çok sağolun forumdaş.Konuya renk kattınız.Teknik işleri becerebilsem bahçedeki papatyaları,şebboyları çekip gönderirdim.Maalesef tuşlara basıp resim kopyalamaktan başka marifetim yok.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Ben işe  biraz erken çıkıp turunçgillerin çiçek kokularını doya doya ve minnetle içime çekerek gidiyorum.Bu bahar ağaçların çiçekleri nedense daha çok gibime geliyor görüntüleride başka bir zevk alemi.Bence işten biraz sıyrılıp tadına varın bu cümbüşün.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

iyi  geceler,  konusu'da,   anlatimida  cok  güzel.   cünkü   niyet  güzel,  niyet  güzel  olunca  amel'de   güzel  olur.   aslinda,     mevsimler   dönüse,   dönüse   cok  sey   söyler  insana.    birinci,   ikinci,  ücüncü   cemre  derken  anlattiginiz  bahar  mevsimi   sarar  canlilari.    toprak  depresip,  bitkiler   renk   cümbüsüne  dönüsüp,     itirli   kokular   salarlar  etrafa...   baharda   canlilarda   hormonel   degisiklige   ugrarlar.    her  canli    karekterik   özelligine,  psikolojik    durumuna  göre  etkilenir    ve   algilar.  bahar  tipki   enerjisi   bitmeyen    cocuk   gibidir.          yaz   olgunlastirir    bitkileri,   hasat   dönemine    dönüsür   mevsim.    binbir   tat  ve  lezzet   sunar  canlilara.  insan'da   tipki   seninde  anne   olup,    coskularinin   sakinlige,    arzularinin  sorgulamaya   dönüstügü   gibi.    son    bahar,    üstlenilmis  olan   bir  sorumlulugun,   sonucunu  görmektir,     toprak   depresmistir,    bitki  sunumunu   yapmistir,    insan   "suur'lu   yada  suursuzca,   hasad´ni   yapmistir"    tipki   annenin   gecesini,   gündüzüne   katarak,  sarip,  sarmalayarak,   evladini   yetistirdigi   gibi..   adi   üstünde   sonbahar   yaprak   dökümü    baslamistir   artik.   kuru,  dal,   budaga   dönüsmüstür   bitki   ve   agaclar    cazibesini  kaybetmistir   artik   insanlar   umursamazlar,     öylesine   gelip   gecerler  aralarindan.    tipki   yillanmis,  dinginlige  ve    yorgunluga    dönüsmüs,   heyecanini    yitirmis      kadin,   erkek   iliskileri   gibi,    yada  atsan   atilmaz,  satsan   satilmaz,         buruk   ve  hüzün   dolu    evlat,  anne,   baba  iliskisi   gibi..   ve   kis  gelir,   kara   kis.    bütün  nebat   uykudadir,    sessiz   ve  sakin.    kar,  atlas   bir   örtü   gibi   sarar   dogayi     bembeyaz   sanki    bütün   kirlilikleri,   kapatircasina.   soguk   yüzüyle   hissettirir   kendini  canlilara,    zaman,   zaman   günes   ben    burdayim   der   sicacik  elini   uzatir   canlilara.   canlilar    günese   ragmen   birseyler   bittigini,    yok   oldugunu,    uzun,    karanlik,   kis       gecelerinin ,   yeni   dogumlara,   yeni   sancilara   gebe   oldugunu   farkeder   insan..      ve    insan   nice    mevsimlerin   ardindan   bakmistir,       bazen    bahar   gibi   cosku   dolu,   bazen    yaz   gibi    ürün     dolu,   bazen   sonbahar   gibi    yorgun  ve   hüzün   dolu.   insaninda   kisi   gelip   cökmüstür  artik,    meyvalarini,    yapraklarini    döken   agac   gibi.     artik   birseylerin   ardindan   baktiginin    farkindadir     insan.  kisin   sogugunu   gec   hissetmeye   baslamistir,    tipki   günesin   sicakligini     gec   hissettigi   gibi.    tatlar  degismistir,    renkler   karismistir,     sesler   derinden   gelmeye   baslamistir   insan   icin..    geriye   dönüp   baktiginda,   bir     oyun   oynadigini    ve    bu   oyunun    ne   kadar   anlamsiz   oldugunu   düsünür   insan.    oysa   oynadigi    oyunun   ne   senaristidir   nede   yönetmeni...   ne    heyecanliyim   diyebilirsin   nede   korkuyorum   diyebilirsin.     caresiz   siginirsin   yaraticiya.    dönüsü   olmayan   bu   yolculukta    herseyin   bittigini   düsünürsün...    oysa    sadece   oyun   bitti!...........  artik,   insanin   hasat    zamani   gelmistir.      aslina   rucu   edeceksin,   hakikatle   bütünleseceksin,   gercekten   yasamaya   baslayacaksin...  " sana    sah   damarindan   daha   yakinim"   diyenle    arandaki   perde    kalkmistir   artik.
-----
insan bitki hayvan

İyi geceler Eses43.
Çok güzel toparlamışsınız(genişletmişsiniz)insanın kendi doğası ve doğayla olan ilişkisini.Zevkle okudum teşekkürler.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Kim mutsuz olmak ister,kim yaşlanmak ister?Bunlara evet diyebilecek birilerinin olacağını sanmıyorum.Hep mutlu olmayı istemekle mutlu olunsaydı,yada hep genç kalmak istemekle genç kalınsaydı...Tabiki dediğiniz gibi sevmeli insan doğanın bizi sevdiği gibi karşılık beklemeden.Yanlız bizler biraz bencil yaratıklar olduğumuz için illaki bir karşılık bekliyoruz.Bir doğa kadar olamadık.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

okumaya  deger  buldugunuz   icin  ben  size  tesekkür  ederim.   cocugumun   gelecegi   yada  cocuklarimizin  gelecegi.   dogal   annelik  koruma   icgüdüsü   ve    oyunun   kurallarini  ögretebiliyormuyum   sorgulamasi.       insanin  fiziksel   ve   ruhsal  gereksinimlerine      uzanip    eliyle    yada   duyulariyla   sahip    olabilmesi    ne   güzel  degilmi?     hersey   ama   hersey   vardir.   ama   duyularin   algilamalarini  yitirmistir,    yada   uzanip   almaya   elin   yoktur...    yasam   algilayabildigin   ve   verebildigin   kadariyla   güzeldir...   algilayabilen,    irdeleyebilen,   zihinsel   üretkenligini   fiziksel  üretkenligiyle   bütünlestirebilen    evlatlar   hazirlayabilirsek,    dünya   daha  bariscil,   daha   paylasimci,   daha    yasanir   hale    gelir   diye   düsünüyorum.
-----
insan bitki hayvan

Kişiler tek tek mutlu değilse mutluluk bir bütün olarak nasıl olacak biraz açabilirseniz.
Eğer gelişmişlikle alakalı olsaydı dünyanın sosyal refahı en yüksek ülkelerinden biri olan İsveç'te bu kadar intihar olmazdı.Mutluluk sadece geri kalmışlıkla sınırlandırılamaz bence.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Elimden geldiği kadar her ebeveynin yaptığı gibi çocuğumu iyi yetiştirmeye çalışıyorum.Bu tüketim odaklı toplumda becerebildiğim kadarıyla.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

tüketim  odakli  toplum....   iste   mesele   bu,    üretmeden   tüketen  toplum.   bu  hastaliga  kapilan   toplumlar   hic  bir   alanda   saglikli   gelisme   kaydedemezler....  toplumun  sizin   gibi   algilari   acik    deger  yargilari   erdemlilik   iceren,   sagduyulu   annelere   ihtiyaci   var...  kutlarim  sizi...
-----
insan bitki hayvan

Kimi zaman sonbahari kimi zaman bahari,

Kimi zama kisi kimi zaman yazi,

Yasamaliyiz her ne olursa olsun bu hayati,

Her zaman bahar olamayacagi gibi

Her zaman sonbaharlada gecmez hayat,

Ben savasida olsa barisida olsa,

Hosgeldi diyorum bahara,

Ne mutlu biz insanlara,

Monotonlugumuzu unutturor bizlere hic olmazsa ...

-----
Benim de bir adım var,Ezan ile okundu Sela ile bitecek...

O sizin gördüğünüz kalp gözünüz teşekkür ederim.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Forumdaş fikrinize katılmamak mümkün değil.
De...
Bizim gibi sanayi devrimini yapamamış hala  toplumlar geri kalmışlardır.Ters gibi gözüksede ilk önce maddesel olarak ilerlememiz lazımki beyinsel olarak ilerleyebilelim.Adamın karnı açsa,bulupta okuyacağı kitabı karın gurultusundan nasıl anlasın,düşünsel olarak nasıl gelişsin.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

İçimizi temelli karartmayalım forumdaş.
Kuşlar, arılar,çiçekler,ağaçlar umursamıyorlar inadına yaşıyorlar bize rağmen.Bizde kendimize rağmen baharlaşırız.

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?

Bize rağmen bahar geldi
Hiç aldırıyormu bize
Umurundamı etrafında olanlar
Ağaç yine ağaçlığını yapıp tohuma duracak
Kuş yine kuşluğunu yapıp yavrulayacak
Birde biz insan kalıp insanlığımızı yapabilsek.
Savaş olmasın be forumdaş, renkler solar sonra.
Savaşsız bahar sence daha çekici değil mi
Değer mi?

-----
En çok kim, neyi,neden,nasıl bilebilir?